Uzm. Ody. Soner Türüdü

Odyoloji Söyleşi Serisi #4 Şeyma Yalçınkaya | Gallaudet Universitesi

Odyoloji Söyleşi Serisi #4 Şeyma Yalçınkaya | Gallaudet Universitesi

Herkese merhaba!

Bugun Odyoloji Soylesi Serisi’nin 4. bolumunde Gallaudet Universitesi’nden Şeyma ile beraberiz.

Kendisine soylesi icin tesekkur ediyorum, sizlerin de keyifle okuyacaginizi dusunuyorum!

Not: Eger bir sorunuz varsa, lutfen yorum olarak belirtin. Geri donus saglanacaktir:)  O halde baslayalim..!

  • Bize kendinizden bahseder misiniz?

Adim Seyma Yalçınkaya. 2019 yılında İstanbul Medipol Üniversitesi’nden mezun oldum. Klinik doktora programimi Gallaudet Universitesi Washington DC de yürütmekteyim. Gallaudet Universitesi uluslararası öğrenci ve akademisyen servisi ve odyoloji doktora programi tarafindan burs ile ödüllendirildim. Vestibular alanıyla ilgileniyorum ve şu anda Gallaudet Üniversitesi Vestibuler ve Denge laboratuvarında arastirma asistani olarak calismaktayim. Ayrica haftasonlari George Washington Universite Hastanesinde isitme taramalarini yurutmekteyim.

  • Odyoloji ile nasıl tanıştınız? Lisans eğitiminiz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Aile dostumuzun kizinin odyoloji programinda okudugunu ogrenene kadar odyoloji alaninda pek fazla bilgim yoktu. Onun odyoloji bölümünde ki pozitif deneyimi odyoloji alaninda daha cok arastirma yapmam konusunda beni motive etti. Odyolojinin Türkiye’de yeni bir alan olduğunu öğrendim ve bu durumun mezun olduktan sonra cesitli is imkanlari sunacağını dusundum. Odyoloji bolumumu Istanbul Medipol Universitesinde tamamladim. Istanbul Medipol Mega Hastanesinde klinik deneyimimi kazandim. Odyoloji bolumune basladiktan sonra isitme cihazi ve koklear implant merkezlerinde, rehabilitasyon merkezlerinde ve hastanelerde gonullu stajlar yaptim. Staj dönemim boyunca farklı perspektifler ve deyimler edindim. Odyoloji bölümüme devam ederken, bircok sempozyuma ve sertifika programina katildim. Bu durum odyoloji alanindaki profesyonellerle baglantilar kurmami sagladi.

  • Yurtdışı doktora süreciniz nasıl başladı, bu aşamaya kadar ne şekilde geldiniz?

Lisans bölümünden mezun oldugum gun Amerika’ya Work and Travel programıyla gittim. Programına devam ederken, Amerikadaki odyoloji bölümü ile ilgili araştırmalar yaptim. 4 aylik Work and Travel programim sona erdiğinde vizemi ogrenci statusune cevirdim ve ortalama 4 ay bekleyisten sonra F1 öğrenci vizem onaylandi. Sonrasinda New York’ta Kingsborough Community College da 6 ay boyunca ingilizce egitimi aldim. Dil okulundayken derslerden sonra GRE ve TOEFL sınavlarına calistim. TOEFL dan alınması gereken puanlar universiteler arasinda degiskenlik gösterirken, alinmasi gereken taban puanlar ortalama 80-100 arasinda. Buna karşın GRE okullara gore buyuk farkliliklar gosteriyor. Bu sınavlardan gerekli puanlari aldiktan sonra doktora programi basvurularimi yaptim. Universitelere bagli olarak 3 ile 5 arasında referans mektubu talep ediyorlar. Bu referans mektuplarını Turkiyedeki hocalarımdan aldiktan sonra, niyet mektubu ve CV ‘mi hazırladım. En son olarak da okullarin istedigi banka dekontu ve ingilizce transkript gibi diğer dokumanlari tamamladim.

  • Doktora için üniversite ve alan seçiminde nelere dikkat ettiniz?

Ilk olarak, odyoloji alaninda iyi bilinen bir universitede egitim gormek benim icin cok onemliydi. Universitelere başvurmadan once univeristeleri ve universitelerin siralamalarini arastirdim. O üniversitelerde okuyan öğrencilerle sosyal medya aracılığıyla kontakt kurdum ve onlarin universitelerdeki deneyimlerini ogrendim. 5 farkli universiteye basvurduktan sonra University of Massachusetts Amherst, Gallaudet University, and University of Connecticut’dan kabul aldim. Mülakatlarim ve oriantasyonlarim boyunca üniversitelerin fakülte üyelerini ve klinik eğitmenleri daha iyi tanima firsati buldum. Bunlara ek olarak universitelerin arastirma fırsatlarını ogrendim.

Odyoloji lisans programım boyunca vestibular alaninda guclu bir geçmişim oldugu icin vestibular alaninda calismaya cok buyuk bir ilgim vardi. Bolum baskani, profesor Dr. Chiz Tamaki bana onun vestibuler ve denge laboratuvarinda calisma imkani verdi. Su anda, Unilateral Centrifugation ve Subjective Visual Vertical testlerin sagir bireyler üzerinde değerlendirilmesi üzerine calismaktayim.

  • Doktoraya başlamadan önce hangi konularda zorluklar yaşadınız? Sorunlarla nasıl başa çıkabildiniz?

Doktora programina baslamadan once idari süreçle ilgili sorunlar yaşadım cunku tamamlanmasi gereken çok fazla evrak vardi ve bu evraklarin hespsinin cevirisi gerekiyordu. CV’mi ve niyet mektubumu yazarken ayni zamanda GRE(ingilizce Ales denebilir) ve TOEFL sinavlarina calisiyordum. Bunlara ek olarak yeni bir kulture ve dile adapte olmak ve butun zorluklarin uzerinden tek başına gelebilmek oldukça yorucuydu. Bu zorluklarla basa cikabilmek icin cok calistim. İlk olarak hedeflerime ulasmak icin oldukca motivasyonlu konsantreydim. Amerika’da harika bir ingilizce hocasina sahip oldugum icin cok sansliydim. İngilizce hocam derslerden sonra niyet mektubuma ve TOEFL sorularıma gönüllü bir şekilde yardımcı oldu. Kendisinin ekstra zamanlarini benim doktora basvuruma yardimci olabilmek icin harcadi. Ayrica Amerikan kulturune ve inanclarina daha çabuk adapte olabilmek icin bircok organizasyona katıldım ve yeni arkadaşlar edindim.

  • Amerika’da doktora yapmanın artıları ve eksileri nelerdir?

Amerika’da doktora yapmanin en buyuk avantajlarından birisi egitim dilinin İngilizce olmasi cunku dunyada en cok konusulan dil İngilizce ve odyoloji  kaynaklarının çoğu İngilizce olarak yaziliyor. Amerika’da hastane ve klinikte bircok hasta ile iletisim kurma şansım oldu ve bu durum İngilizcemin akiciliginin gelişmesine katki sagladi. Buna ilave olarak Amerika’da doktora yapmanin bir diger avantajı da Amerikadaki üniversiteler ve arastirma laboratuvarlari  doktora öğrencilerinin araştırma projeleri için fonlar saglamasi ve iyi bir projeniz varsa bu fonlardan kolay bir sekilde yararlanabiliyorsunuz. Amerikada ASHA ve AAA gibi bircok burs avantajli sempozyum ve arastirma konferanslari oluyor. Bu da son gelişmeleri takip etmek ve bağlantılar kurmak icin oldukca fayda sagliyor.

Dezavantaj olarak tek dusunebildigin sey butun sorumluluklarin ve tasklarin tamamen bağımsız bir şekilde yerine getirilmesinin beklenmesi. Derslerin dışında ben ve sinif arkadaslarim bircok vaktimizi odevlerimizle, okumamiz gereken makale ve kitap bölümleriyle harcıyoruz. Bircok vaktimi okul işlerime adiyorum ve gece gec saatlere kadar klinikte ders ve projelerim üzerinde çalışıyorum.

  • Gallaudet Üniversitesini neden tercih ettiniz? Orada doktora yapiyor olmanin avantajlari nelerdir?

Mulakat ve oryantasyon yaptigim universiteler arasinda Gallaudet Universitesi bana en iyi ilk izlenimi veren üniversiteydi. Gallaudet Üniversitesinin fakülte üyeleri ve klinik supervisorları oldukca guclu academik ve klinik gecmise sahipler. Asla unutmadigim bir anim mülakat gunumu Dr. Lancaster ile yapmistik. Sonrasinda kendisi benim klinik supervisorim olmustu. Mulakat gununde kendisi o kadar pozitif ve hos karsiladi ki beni, Gallaudet Üniversitesini tercih etmemde cok buyuk bir katkisi oldu. Bunlara ek olarak Gallaudet Üniversitesinin en ozgun ozelligi ders disinda ogrencilerin Amerikan işaret dili konusmasi bekleniyor. Bu Yüzden İngilizce ve Amerika’nin en yaygin ucuncu dili olan Amerikan işaret dilinde akici bir sekilde konusabilmeniz bekleniyor. Lisans bölümlerindeki %80 den fazla öğrenciler isitme kayıplı ve sagir bireylerden oluşuyor. Gallaudet Universitesinin isitme ve konusma kliniğinde birçok işitme kayıplı hasta görme şansına sahip oluyoruz. Bu hastalarla tercih ettikleri dile bağlı olarak isaret dili, İngilizce veya yari iletisim dediğimiz hem işaret dili hem de İngilizce ile iletisim sağlıyoruz. Amerika’da cesitlilik, coklu kultur problemleri, tibbi bakim alaninda esitlik onemli tartisma konulari. Amerika’daki ilk Turk odyolog olarak iki farkli dili konusabilmenin yaninda ucuncu bir dili daha ogrenmenin gelecekte bana harika kariyer fırsatları sunacağını dusunuyorum

  • Amerika’daki isitme engelli topluluk ve isaret dili ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Turkiye ve Amerika arasinda sagir toplulugu ve isaret dili konusunda cok buyuk farkliliklar var. Öncelikle sağır kelimesi toplumda ayip veya yanlis bir sekilde agilanmiyor.  Aksine eger bir kişi kendisini sagir olarak tanimliyor ise onu işitme kayipli olarak isimlendirmek yanlis ve saygisizlik olarak karsilaniyor cunku sagir toplumda, sağırlık bir engel olarak değil bir kültür olarak görülüyor. Yani kişinin kendini sagir olarak mi yoksa işitme kayipli olarak mi tanimladigi cok onemli.  Amerikada odyologlarin en onem verdigi sey bireylerin özellikle de cocuklarin dil kazanabilmesi. Bu yuzden odyologlar cocuklara gerekli butun kaynaklari sunup cocuklarin egitim alabilecek dile sahip olmalarini sagliyorlar. Koklear implant ve isitme cihazi her cocuk icin ayni etkiyi gostermeyebiliyor. Bazi cocuklar koklear implant ve işitme cihazi sayesinde sesleri duyabilirken dil kazanımı saglayamayabiliyor. Bu durumda odyologlar işitme cihazı veya koklear implanti duymaya yardimci olmak icin isaret dilini de dil kazanımı sağlama konusunda fayda saglamak icin kullanmasını öneriyor. Amerika’ya ilk geldiğimde isaret dilinin Turkiye’ye göre bu kadar farkli algilanip cok yaygin bir sekilde kullanilmasi bir nevi kultur soku yaşamama neden olmustu. Amerika’da isaret dilinin dil kazanımındaki faydalarini aciklayan ve koklear implant veya isitme cihazinin isaret dili ile kombinasyonu sonrasinda dil gelişimindeki olumlu etkilerini açıklayan tonlarca yayinlanmis makale var. Buna karsin, Türkiye’de sadece bir tane yayınlanmış olan makale uzerinden ve cok ilginc ki herkes ayni makaleyi kanıt olarak göstererek işaret dilinin koklear implant ve işitme cihazi uzerinde olumsuz etkisinden bahsediyor.  Amerika’da Gallaudet üniversitesi, sagir kültürün temsilcisi olarak görülüyor ve bu alanda birçok arastirma yürütüyor. Şu anda akademik makalelerde normal işitme yerine tipik isitme kelimesi kullanilmaya baslanildi. Bunun nedeni de sağır ve işitme kayıplı bireylerin anormal olmadigi sadece diğer insanlar gibi tipik işitme eşikleri olmadığını vurgulamak. Ayrica Amerika’da oldukça fazla sayıda sagir okullari mevcut ve ogrencilere PhD de dahil olmak üzere oldukça fazla egitim olanagi saglaniyor. Amerika’da diğer mesleklerde de oldugu gibi sagir odyologlar var ve islerinde de oldukça basarililar. Sagir toplum her yerde çevirmen hizmetlerinden yararlanabiliyor ve aile bireylerinin yardimi olmadan hayatlarını bağımsız bir şekilde devam ettirebiliyor. Her hastane sagir bireylere çevirmen saglamak zorunda veya hastayi gören doktor, odyolog gibi meslekler isaret dili bilmeli.

  • Çalışma düzeniniz, sosyal aktiviteleriniz ve ilişkilerinizden bahseder misiniz?

Haftanin 3 gunu derslerim ve proje calismam var ve diğer iki gunumu klinikte geçiriyorum. Hafta sonlari George Washington Üniversitesi Hastanesinde oglene kadar isitme taramasi yapiyorum. Disa donuk bir kisilige sahip olan birisi olarak Amerikada sosyallesmek icin cok fazla fırsatım oldu. Ilk olarak harika sinif arkadaslarim var. Her zaman partiler, piknikler, geziler ve baseball oyunlari duzenliyoruz. Sinif organizasyonlarinin yaninda bolum olarak da organizasyonlar yapıyoruz. ASHA üyelerinden birisi oldugum icin ASHA brunch toplantilari ve yetenek gosterileri duzenliyoruz ve profesörlerimizin ev partilerine katiliyoruz. Farkli dini inançları ve kültürel değerleri olan bircok arkadasim var. Bu yüzden farkli bayramlari kutlama ve kulturel festivallere katilma sansim oluyor. Her zaman birbirimizin bayramlarini kutlamak veya sadece birbirimizi motive etmek icin birbirimize kucuk hediyeler veriyoruz. Bunlara ek olarak Gallaudet Üniversitesi nerdeyse hergun sosyal aktiviteler düzenliyor. Bu aktivitelerde sagir kultur hakkinda daha cok bilgi sahibi olma ve isaret dili gelistirme sansi yakaladim. Sinif arkadaslarimla kilise ayinlerine katılma firsati buldum ve orada yeni arkadaşlar edindim. Baska dinler ve kultural inanclari ogrenmek bakis acima ve onyargilarimin giderilmesine cok buyuk katki sagladi. Ayrica bir Musluman organizasyonuna katıldım ve her Cuma gunu derslere ve ibadet toplantilarina katiliyorum. Dunyanin her bir yerinden gelen Musluman insanlarla bir araya gelip ayni duygulari paylasabilmek harika. Son olarak Amerika’nin farkli eyaletlerine seyahat etmeyi çok seviyorum. Amerika’nin 10 dan fazla eyaletine seyahat etme şansım oldu. Bir sonraki hedefim geri kalan 40 eyaleti gezebilmek:)

  • Araştırma konusu ve alanınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Çalışmakta olduğunuz konudan memnun musunuz?

Araştırma projem icin cok heyecanliyim. Kendi fikrim olan projemi Dr. Tamaki’nin gozetimi altinda yurutuyorum. Benim arastirma konum Unilateral Centrifugation ve Subjective Visual Vertical testlerin sagir bireylerde degerlendirilmesi. Bu arastirma projesi UCF ve Dynamic ve Static SVV testlerin sagir bireylerde uygulanabilirliğinin arastirilmasini hedefliyor. Ayrica bu projede sagir bireylerin test sonuclarini tipik isitme kayipli bireylerle karsilastirmayi hedefliyorum. Son olarakta vestibular degerlendirmede oVEMP, UCF, and Dynamic and Static SVV testlerinin birbirleri ile olan korelasyonunu bulmayi hedefliyorum. Ayrica yazilim muhendisi ve elektronik mühendisi olan Amerikali arkadaşlarımla bir telefon uygulamasi uzerine bagimsiz olarak bir çalışmamız var. Bu uygulama ile tinnitus problemi yaşayan bireylerin ses terapisi yardımıyla tinnitus yakınmalarını azaltmayi veya gidermeyi hedefliyoruz.

  • Türkiye ile Amerika arasında Odyoloji alanında klinik ve akademik anlamda gördüğünüz temel farklılıklar nelerdir?

Amerika’da iki tur doktora programi mevcut: klinik doktora ve PhD. AuD, klinik doktora programi, bireyleri klinikte, hastanede, universite ortaminda, ozel uygulama merkezlerinde bağımsız klinisyenler ve klinik supervisorlar olmalari icin hazirliyor. PhD ise tipik olarak bireyleri akademik ve endustri alanlarinda calisan bagimsiz arastirmacilar olarak hazirliyor. Klinisyenler ve akademisyenler birbirinden tamamen ayriliyorlar. Amerika’da akademisyenler ders ogretip araştırma yurutme gorevlerine sahipler ancak hastalara bakma sorumluluklari yok. Buna karsin, Türkiye’deki akademisyenler klinik, arastirma ve ogretim gorevlerini ustelenmekteler. Bu durum çok yorucu olabiliyor ve hem klinik hem de arastirma anlaminda super profesyonelleşmeye engel oluyor.

  • Doktora yapabilmek için gerekli nitelikler nelerdir? Siz kendinizi nasıl geliştiriyorsunuz?

İlk olarak meslegine tutkulu olmak çok önemli. AuD program oldukça zor bir program ve başarılı olabilmeniz icin kendinizi bolumunuze adaminizi gerektiriyor. Hastalarınız ve onlarin aileleriyle etkilesim kurabilmeniz için harika iletisim yeteneklerinizin olmasi gerekmektedir. Acik goruslu olmak, farkli kulturlere hakim ve adapte olabilmek oldukca onemli. Amerika farkli kultur topluluklarini icinde barindiriyor bu yuzden hastalariniza hizmet verirken onlarin kulturunu ve geçmişlerini dikkate almanız oldukça gerekli bir nitelik. Öğrenmeye açık olmak ve baska kulture sahip olan insanlarla saygin bir sekilde iliskiler kurabilmek bir odyologun sahip olmasi gereken önemli özelliklerden birisi. Ogrencilerinizle, is arkadaslarinizla, odyolog stajyerlerinizle ve calistiginiz diğer profesyonellerle olan ilişkileriniz odyoloji alaninda önemli yer tutmaktadır. Bu yeteneklerimi gelistirebilmek icin hastanede calisarak ve stajlar yaparak klinik deneyimi edinmeye çalışıyorum. Kulturel organizasyonlara uyeyim. Farkli kulturler hakkinda daha çok bilgi sahibi olarak hastalarımın kulturel degerlerine  saygili bir sekilde hizmet vermeye çalışıyorum.

  • Yüksek lisans ve doktora düşünen Odyoloji lisans mezunları için önerileriniz nelerdir?

Ozguven, cok calismak ve pozitiflik basarili olabilmek icin anahtar ozellikler. Hedeflerinize ulasmaya calisirken her zaman sizin hedeflerinizi başaramayacağınızı söyleyen ve hedeflerinizin zorluğundan bahseden insanlar olacak. Kendinize güvenmeniz ve motivasyonunuzu kaybetmemeniz cok onemli. Öğrenciler sunu unutmalilar ki onlar hedeflerini başarabilecek kapasiteye sahipler ve diger insanlarin onlarin motivasyonlarını kaybetmelerine izin vermemelidir. Bu surec çok zorlu bir surec ama şunu unutmalilar ki Türkiye’de dunyanin her yerinde master veya doktora yapmamıza imkan verecek düzeyde egitim aliyoruz. Kendinize güvenin ve asla pes etmeyin!

Bir sonraki soyleside gorusmek uzere. Yorumlarinizi ve katkilarinizi bekliyoruz!

 

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.