Uzm. Ody. Soner Türüdü

Orta Kulak’ın Üç Kemiği: Çekiç, Örs, Üzengi

Orta Kulak’ın Üç Kemiği: Çekiç, Örs, Üzengi

Daha önce de açıkladığımız gibi sürüngenlerde kulak zarı iç kulağa sadece üzengi kemiği ile bağlıdır ve memelilerden farklı olarak sürüngenlerde alt ve üst çenelerde birden fazla kemik bulunur. Memelilerde ise hem alt hem de üst çenede sadece bir tane, kalıp halinde çene kemiği bulunmaktadır. Evrimsel süreçte, sürüngenlerde bulunan bu fazladan çene kemikleri, küçülüp özelleşerek memelilerin evriminde kulak yapısına dahil olmuşlardır. Farklılaşan bu kemiklere günümüzde çekiç ve örs kemikleri diyoruz. İşte Evrimsel süreçte, bir organın bu şekilde görevinin değişmesine ekzaptasyon (exaltation) denir. 

Her ne kadar adlarının şiirselliği ve öğrenim hayatımızda sınavların yapısından ötürü bu kemikler oldukça ünlü olsalar da, aslında Evrimsel Biyoloji’nin en ilgi çekici, net bir şekilde tespit edilmiş ve Evrim’in gerçekliğini tartışılmaz bir şekilde ortaya koyan örneklerinden birini de teşkil etmeleri açısından önemlidirler. 

Sürüngenlerin çene kemiklerinin, günümüz memelilerinin kulak yapısında bulunması hem embriyonik olarak, hem de fosillerle net bir şekilde ortaya konmuştur. Aşağıdaki fotoğraflarda, kemiklerin renklendirilmesiyle bu Evrimsel süreç oldukça anlaşılır bir şekilde gösterilmiştir:

Alt tarafta, memeli olmayan bir amniyot olarak sürüngenlerin çene yapısı gösterilmiştir. Üst tarafta ise, günümüz modern memelilerine ait bir kafatası görmekteyiz. Kemik yapıları ve dağılımları incelenir ve anatomik bir gözle araştırılırsa, bu kemikler arasındaki homoloji (benzerlik) net bir şekilde görülecektir. 

Sürüngenlerdeki bu çene kemiklerininin küçülmesini ve evrimleşmeye başlamasını, en ilkin memelilerden biri olan Morganucodon türünde görmekteyiz. Bu türde çift çene eklemi olarak anılan bir yapı bulunmaktadır ve sürüngenlerdeki çoğul çene kemiklerinden iki tanesi küçülmeye başlar ve birbirlerine doğru yaklaşırlar. Bu sırada sürüngenlerde daha küçük olan ancak memelilerde bütün alt çeneyi oluşturan “dentary” kemiği gittikçe büyümektedir. 

Triyasik Dönem devam ettikçe, Multitüberküller ailesi evrimleşmeye başlamıştır ve bu türlerde çift çene eklemi işlevini yitirmeye başlamış, küçülen “sürüngen çene kemikleri” (daha bilimsel adlarıyla quadrate ve angular kemikleri) boşluk içerisinde süzülen kemiklere evrimleşmiştir. Ancak kısa bir süre sonra, seçilim baskısı altında bu kemikler, halihazırda var olan üzengi ile birlikte çalışmaya başlamışlardır. Bu, üç kemikli orta kulak yapısının ilk defa evrimleştiği noktadır.

Günümüz memelilerindekine benzeyen orta kulak yapısı ilk defa günümüzden 195 milyon yıl önce yaşamış Hadrocodium türünde görülmektedir. Artık bu türde kulak, kafatasının bir parçasıdır ve üç kemikli ortakulak yapısı tamamlanmaya başlamıştır. Ancak alt çene kemiği hala tam olarak memelileri temsil etmemektedir ve evrimi sürmektedir. 

Son olarak, günümüzden 125 milyon yıl önce yaşamış olan Yanoconodon türünde artık üç kemikli ortakulak tamamen evrimleşmiştir, alt çene günümüzdeki memelilerinkine benzer şekilde uzamış ve yayvanlaşmıştır ve orta kulağın işleyişi günümüzdekine oldukça benzer bir hal almıştır. Ancak tabii ki hala evrimi tamamlanmamıştır (ve Evrim zaten asla tamamlanmaz); günümüzde halen evrimi sürmektedir ve son 125 milyon yıldır da evrimleşmektedir. Örneğin, yukarıda kulak yapısını anlatırken değinmediğimiz bir yapı olarak çözünmüş Meckel’in kıkırdağı yapısı bu türde görülmez; halbuki günümüz memelilerinin ayırt edici özelliklerinden biridir.

Görüldüğü gibi, fosil kayıtları da kademeli bir evrimi net bir şekilde ortaya koyabilmektedir. Bu, Evrimsel Biyoloji’nin en güzel örneklerinden biri olduğu gibi, oldukça öğreticidir de.

Kaynak: EvrimAğacı

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.