Uzm. Ody. Soner Türüdü

Site 1. rengi

Site 2. rengi

Topbar rengi

Menü ikon

Menü hover

Menü arama

Footer rengi

Tasarım

Uçuşun Vestibüler Sistem Üzerine Etkileri -2

Uçuşun Vestibüler Sistem Üzerine Etkileri -2

Daha önceki yazımızda Hava – Uzay Hekimliği’ni tanımış ve bazı terimleri incelemiştik. Bu yazımızda ‘Niçin Vertigo Oluyoruz?’ sorusu ile devam edelim.

Vertigo, vücudun denge sistemlerinden yanlış uyaranlar gelmesi veya doğru uyaranların yanlış algılanmasıyla ortaya çıkan dengesizlik halidir.

Uçuş personelinde görülen vertigo (uçucu vertigosu) ise, uçucunun kendisinin veya uçağının yönünü, pozisyonunu ve hareketini sabit bir referansa (genellikle yeryüzüne ve yerçekimi kuvveti yönüne) göre doğru olarak algılayamaması durumudur. Uçuş esnasında meydana gelen, bazen dönme hissinin de eşlik ettiği bir illüzyon veya his yanılgısıdır.

Oryantasyon, vestibüler sistem, görsel sistem ve derin duyu (somatosensör) sistem tarafından gelen verilerin beyinde birleştirilip yorumlanmasıyla oluşur.

Vestibüler sistem fizyolojisinde, yarım daire kanalları açısal hareketlerden etkilenirken, asıl vestibül dediğimiz utrikulus ve sakkulus ise doğrusal -lineer- hareketlerden etkilenir.

Vestibüler sistemden kaynaklı his yanılgılarını, Graveyard spin ve spirali, yatış hissi (The Leans), Koriolis illüzyon, Okulogravik illüzyon, Okulogyral illüzyon ve Alternobarik illüzyon olarak sırayalabiliriz (YouTube’da videoları mevcuttur).

Derin duyu sistemi, kişinin vücut pozisyonunu ve hareketlerini belirleyebilmesini sağlayan duyu sistemidir. Serbest Sinir Uçları, Meissner ve Merkel Cisimcikleri, Pasinian Cisimciği, Ruffini ve Krause Cisimcikleri, Golgi Organı derin duyu sistemimizde görevli yapılardır.

Gözün neden olduğu his yanılgıları ise, yeryüzü ile gökyüzünün karıştırılması, meyilli oluşmuş bulut ve araziler, izafi hareket, yıldızlara fiks olma, büyülenme, otokinezis, coğrafik disoryantasyon olarak sıralanabilir.

Hareket Hastalığı (Motion Sickness), alışılmadık hareket algılarına karşı gelişen normal bir fizyolojik cevaptır. Tüm seyahat tiplerinde ve simülatörlerinde oluşabilmektedir. Karında rahatsızlık hissi, halsizlik, ağız çevresinde ve yüzde solukluk, soğuk terleme, tükürük salgısı değişiklikleri, vücut ısısında yükselme, baş dönmesi, kusma gibi semptomları vardır. Tedavisi ise, kognitif -bilişsel- ve davranışsal terapiler, desensitizasyon (duyarsızlaşma) ve ilaçlarla yapılmaktadır.

Uzay yolculuğu problemlerini akut dönem ve uzun dönem olarak ayırabiliriz. Akut dönem problemleri, yüksek akselerasyon, düşük basınç, ısı, radrasyon ve mikrometeoroidleri kapsarken; uzun dönem problemleri yerçekimsizliğin etkileri (nörovestibüler sistem, kardiyovasküler sistem, kas-iskelet sistemi), beslenme, kişisel hijyen ve atıkların ortadan kaldırılması, davranış bozukluklarını kapsamaktadır.

Uzay Hastalığı, astronotların yaklaşık %45’ini etkiler. Bulantı, kusma, terleme, solukluk gözlenir. Ciddi ve aşırı semptomlarda görev iptal edilir ve 2-4 gün içerisinde adaptasyon gelişir. Etyolojisi tam olarak bilinmemekle birlikte ‘sensory conflict theory‘ en yakın teoridir. Kronik uzay hastalığı yoktur.

Beğenmeyi ve paylaşmayı unutmayınız. Sonraki yazılarda görüşmek dileğiyle.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.